(biyo-mimetik) demek .Yani doğadaki canlıları inceleyerek ondaki sistemleri insanlığın faydasına sunan teknoloji ve tasarım demektir.
Biyomimetik
Bir tür böcek olan Bess Beetle'ın hafif, sağlam ve dayanıklı kabuğunu şeker ve proteinden yaptığını, örümceğin suda çözünen proteinden suda çözünmeyen ve kevlar (kurşun geçirmez yeleğin yapım maddesi)'dan daha sağlam olan ağını ürettiğini ve deniz kulağının sudaki kireci kullanarak oluşturduğu kabuğun en iyi seramikten iki kat daha sağlam olduğunu biliyor muydunuz?
Sadece bunlar mı? Metali bile kemiren farenin dişleri, ceviz ve Hindistan cevizi kabukları, boynuzunu yenileyen gergedan, incinin deniz dibine tutunmak için ürettiği süper yapışkan gibi daha birçok şey araştırılan konular arasında.
Bu maddelerin teknolojide taklit edilmesine de “biyomimetik” diyorlar. Biyolojik sistemlerin inceliği, mükemmelliği ve gerçekliği birçok daldan bilim adamının biyomimetiğe ilgi göstermesine sebep olmuştur. Hatta bu araştırmalara 5 milyon dolardan fazla ödenek ayıran şirketler de vardır.
Araştırmacılar, biyomimetiğin, teknoloji harikası olmakla beraber çevre dostu bileşiklerin üretilmesine önderlik edeceğine inanıyorlar. Şu anki teknolojinin bir ürünü olan kevlar, varillerce sülfürik asidin yüksek basınç altında kaynatılmasıyla elde ediliyor. Öte yandan örümceğin çalışması da ibret verici. Örümcek ağını hem tabiî maddeler kullanarak hem de çözücü olarak sülfürik asit yerine suyla, oda şartlarında oluşturuyor.
Bazı bilim adamları, tabiatta bulunan herşeyin basit bir fonksiyonu olmadığını düşünerek gelecekte, tabiatın sadece bir taklidi olmayıp daha gelişmiş özelliklere sahip ve çevresine kolayca adapte olabilecek sentetik maddeler üretilebileceğini düşünüyorlar.
Zarar gördüğünde haber veren ve kendisini tamir edebilen uçak kanatlarına ne dersiniz? Ya sentetik ağdan yapılmış köprüler, sökülen dişleri yenileyen ve kırılmış kemikleri onaran, genotipi değiştirilmiş hücreler, vücuttaki değişikliği algılayıp o bölgelere yeteri kadar ilaç gönderen ilaç dağıtım sistemi, kimyevî enerjiyle çalışan minik robotlar ve daha neler neler...
Şimdilerde, bilim adamları biyolojik materyallerin yapısındaki temel prensipleri incelemekle meşguller. Şu ana kadar keşfettikleri ise kemik, tahta ve kitin gibi yapıların fiber ve kristal gibi bileşiklerden, onların da şeker, protein, su ve minerallerden oluştuğudur. İnsanların sentetik madde üretiminde izlediği yol ise tamamen farklıdır. Tabiattaki yapılar basit materyallerden karmaşık bir dizayn ile oluşurken sentetik maddeler ise kompleks bileşiklerden basit bir yolla elde edilmektedir. Yani teknoloji henüz atomik seviyede üretim yapacak durumda değildir. Yine de yapılan çalışmalar umut vaadediyor. Meselâ deniz kulağının kabuğu taklit edilerek yapılan bir tür seramik, Amerikan Ordusu tarafından zırhlı tanklarda deneniyor. Bir başka misal olarak (Bess beetle)'ın kabuğunun asimetrik özelliğinin taklidi ile üretilen bir levha, elimizdekilerden daha sağlam. Bunlar uçak kanadı gibi mukavemet gerektiren yerlerde kullanılabilir.
Bütün bu çalışmalar sonunda muvaffak olmuş bir biyofizikçi olan Dan Urry, deride bulunan bir elastik dokunun sentetiğini üreterek birçok probleme çözüm getirmiştir. Sunî kalbi sarmak için, ameliyattan sonra elektron mikroskobu ve genetik mühendisliğinin yardımıyla kazanılan son tecrübeler birçok bilim adamının tabiatı incelemesine yardımcı olmuştur. Eğer bilim adamları bu mucizevî sırları çözmede başarılı olurlarsa büyük bir ilmî gelişme kapıda demektir.
KAYNAK
- Campbell. T., “Nature's Building Blocks”. Popular Science, October 1993, ss. 74-77
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder